Hakkımda

Fotoğrafım
Merhaba! Ben "Tesadüfler Kraliçesi"...Hayatta bir cok seyin tesadüf olduguna inanıyorum. Tesadüfen tanıştığım ve sevdigim insanların hayatımda varlıklarını sürdürmeleri benim için çok önemli...Tesadüfen sevdiklerimle, "merak" duygumun bir sonucu olarak, üzerine düşündüğüm seyleri paylasmayı da seviyorum... Bu blogu okuyorsanız, muhtemelen tesadüfen tanıştıgım ve sevdiğim bir insansınız...

13 Ağustos 2012 Pazartesi

Carte Dor Kutusu


Her arkadaşımın annesinin olduğu gibi, benim annemin de mutfak dolaplarında olur da bir gün lazım olur diye biriktirdiği bir carte dor kutusu dagı vardır. Ne zaman söylensem anneme, ” hangi devirde yaşıyoruz anne, at artık şunları. Bir sürü plastik saklama kabı var, gerek yok artık bunlara “ desem,  gelen cevap “ biz bu günlere atarak gelmedik” olur…   Önceden fazla dramatize edilmiş bir cevap gibi gelirdi  “amaaan anne, sen de…” der fazla da kale almazdım. Şimdi?

Biz her şeyi atarak büyüdük… Bana ait olup artık kullanılmadığı halde bir yerde muhafaza edilmiş olan her şey küçüklüğüme ait, yani henüz her şey daha annemin kontrolündeyken birikmiş olan şeyler.  Aklım ermeye başladıktan sonra, ne var ne yok attım ben de. Arkadaşlarımdan gelen mektupları biriktirdiğim kutum hariç. O her yere gelirdi benimle. İnsan gündelik hayatta o hengâmenin içinde neleri attığının farkına varmıyor, bir kenara çekilip düşününce fark ediyor…

Tüketim toplumu geyiklerine girmek değil maksadım. Sadece hayatlarımızdaki “meta”ların o kadar çok alternatifi var ki ve biz bu alternatifleri bol dünyayı o kadar içselleştirmişiz ki, insanları da sanki alternatifi bol metalar gibi değerlendiriyoruz artık farkında olmadan. İnsanların da metalar gibi bazı fonksiyonları oluyor (para, sex, prestij ilk aklıma gelenler) ve onları yerine getirememeye başladıklarında, en mantıklı çözüm “atıp, yenisini almak” oluyor. Ne kadar da güveniyorlar kendilerine alternatifleri bol olanlar ya da sürekli kendine alternatif yaratanlar; güzel kadınlar, güçlü erkekler…

Sözde bir de, minimalist di mi artık tüm bu insanlar? Ben kayboldum bütün bu içi boş kavramlar arasında… “Bazen insan kaybolmaz, KAYBEDİLİR… Aslında tam anlamıyla kaybolmayacak kadar da biliyorum kendimi, etrafımdakileri, el yordamı…“

Diliyorum ki birikmiş Carte Dor kutularım olsun benim de, cocugum sordugunda ben de “biz bu günlere atarak gelmedik” diyebileyim…

Tesadüfler Kraliçesi